At abiin gıllı gösüne…


Bir fıkra ve bir anı…

Yeni inşaat çökmüş. Tabiatıyla olay mahkemeye intikal etmiş. Hakim; çimento, çakıl ve demiri çağırtmış. Sormuş çimentoya.
-Olay nasıl oldu?
Çimento
-Efendim ben olay yerinde idim ama olayın nasıl cereyan ettiğini göremedim.
Hakim çakıl’a sormuş. Sen söyle bu bina neden yıkıldı.
Çakıl.
-Hakim bey ben de oradaydım ama bende bilmiyorum nasıl oldu bu iş.
Hakim sinirlenir. Demir’e sorar. Sen gördün mü bu olayın nasıl olduğunu.
Demir.
-Ne bileyim efendim. Ben olay yerinde hiç yoktum.
………. ……… ……..
Pazar günü ikindi vakti. Pencereden etrafı seyrediyorum. 200m ilerimde 3 blok bir sitenin önündeki parkta çocuklar oynuyor. Kimi bisiklete binmiş etrafta turluyor, kimi birbirlerinin peşine koşuyor. Bir köşede 5-6 erkek çocuk yaşları 10-12 top oynuyorlar. Gözüm onlara takıldı onları seyrediyorum.20160618_170543
Belli ki bizim 13 aylık dediğimiz ve çocukken severek oynadığımız oyunu oynuyorlar. Bu oyunun mantığı tek kale herkes tek başına. Topa havada vuracaksın ve bu şekilde gol olacak. Kafa ile gol atarsan 3 sayı, vole 4, rövaşata 5 sayı. Normal havada ayakla vurursan 1 sayı. Pozisyon gol olmaz ve top auta çıkarsa kaleye geçersin. Bir kaleci 13 sayı yerse oyun dışı kalır. Son iki kişi kalana kadar böyle devam eder. Onlarda penaltı çekişerek galibi belirler. Birde havadan attığın gol arkadaşının pası olması esas durum.

İzliyorum çocukları. Şakalaşmaları ve artislik hareketleri bizimkilerle tıpatıp aynı. Oyun 25 senedir demekki aynı mantıkla oynanıyor.
Onları izlerken bir anda 25 sene önceki anılar bir anda gözümde canlanıyor. 11-12 yaşlarındayım. Nasıl ter revan içinde bu oyunu kazanmak için oynuyoruz. Hile yapıyoruz, kavga ediyoruz, seviniyoruz üzülüyoruz. Çocukluk ya arkadaşa sesleniyoruz. Kaledeki arkadaşı kızdırıyoruz.

Yap ortanı. Bak ona nasıl gol atıcam.
At bakiim abiin gıllı gösüne at…

Yorum bırakın