Enjektör…


Eski nesil enjektörler.

Yaşı 40 dan aşağı olanlar pek bilemez bunu. Çocukluğumuzun en korkulu rüyasıydı. Şimdiki çocuklarda korkuyorlar iğneden ama bizimki bir başka eziyetti. Doktorlar hemen iğne yazardı o yıllar. Şimdiki gibi tahlillerde yapılamazdı. Doktor steteskopla dinler kaşıkla boğaza bakardı. Birde ateş alınırdı eski usul civalı çubukla.

Sonunda bir iki ilaç ve iğne. İğneyi öğrendik mi zaten tükenir büsbütün hasta olurduk. Ağlama faslı bir gün önceden başlardı.

Velhasıl kısa kes aydın havası olsun ebeveynin kucağında kaçacak delik yok. Yer gök  küçülür tevbe kapıları kapanırdı. Hele o hemşireler var ya cemallerinin rabbenası silinirdi. Önce ocağı yakarlar aliminyum bir küçük kaba su koyup üzerine koyarlar. Sonra enjektörü söküp suya atıp kaynatırlardı. Bakmayalım diye gözlerimizi kaçırırdık ama merak ve korku bakmaktan bizi alıkoyamazdı.

O Melek yüzlü iblis enjektörü sudan çıkarır ve monte ederdi. Akabinde aşı ampulünü eline alır minik testeresiyle kıtır kıtır keser fiskeyle  ucunu düşürürdü. İlacı enjektöre çekerken bu 10 dakikalık resmi merasimin son saniyeleridir ve kronometre 10-9-8- diye geri sayıma başlamıştır. Sondan bir önceki hareket olarak enjektörün havasını havaya kaldırarak alır. İğnenin ucundan 2 damla ilaç dışarı püskürür. Başında o yıllarda tacı olan bu  melek yüzlü canavar bir bakış atardı bize ki tükürük boğazımıza düğümlenir. Hemen gözümüzü ondan kaçırır teslim olurduk.

Topal taknaz büyüklerin elinde iş bitmiş hap yutulmuş halde ağlayarak koridorda ilerlerken birden  duvarda asılı o resim gözümüze ilişirdi. Kaşlarımız çatılır  ama çaresiz boynumuzu eğer giderdik 🙂

Bu enjektörü bir kazı çalışmasında bulunca anılarım tazelendi. Belki 30 senedir toprağın altında. Paslanmamış yanlız çalıştıramadım. Zaten gerekte yok.

Üzerinde gima original dekord made ın ıtaly 200 yazıyor.

Onda bunlar yazıyor, bizde bu kadar yazıyor.

Hadi eyvallah…

Yorum bırakın